
Galata Kulesi bugün İstanbul'un ve Beyoğlu'nun simgelerinden biri. 1348 yılında Galata'nın sahibi Cenevizliler tarafından bir savunma kulesi olarak inşa edilen Galata Kulesi yıllarca pek çok kaza atlattı, yıkıldı, yandı, çatısı uçtu. Bunların ardından pek çok kez tamir edildi ve kullanılmaya devam etti. Galata Kulesi müze olarak açılmak üzere geçtiğimiz aylarda tekrardan restorasyon sürecine girdi ve çevresi Galata Kulesi'nin eski resimleri ile donatıldı. Peki, İstanbul'un simgesi Galata Kulesi yıllara göre nasıl değişti?
Cenevizlilerin Galata Kulesi

Galatalı Cenevizlilerin Galata'yı diğer İtalyan şehir devletlerine karşı savunma amaçlı 1348 yılında inşa ettikleri Galata Kulesi, bugünkü Galata Kulesi ile hemen hemen aynı uzunluktaydı. (67 m)
Kulenin ilk yarısı hemen hemen aynı olsa da, üst katları bugünkü halinden oldukça farklıydı. Çevresi Galata'nın 4 bir ucundan Galata Kulesi'ne doğru çıkan surlarla kaplıydı.
İstanbul'un Fethinden Sonra Galata Kulesi

İstanbul'un fethinde hala bir ortaçağ görünümünü koruyan Galata Kulesi, 16.yy daki bir deprem ile değişti. Deprem Galata Kulesi'nin üst yarısını yıktı, 16. yy da geçirdiği onarımlarla kulenin üst kısımlarının tasarımı değişti, konik çatının hemen altına tahta cumbalar inşa edildi. Onarımların ardından kule bir yangın izleme kulesi ve istasyonu olarak kullanılmaya başlandı.
Kemer Pencereli Galata Kulesi

Galata Kulesi'nin tahta cumbaları geçirdiği bir yangın sonrası yanınca 19. yy başında büyük bir onarımdan geçti ve hemen hemen günümüzdeki kemer pencereli halini aldı. Günümüzdeki halinden tek farkı, daha uzun ve dik olan külah çatısıydı.
Külahsız Galata Kulesi

Galata Kulesi'nin külah çatısı 1870'li yıllardaki bir fırtınada uçtu ve geçirdiği bir onarımdan sonra külahsız bir şekilde kaldı.
Aram Tahtacıyan'ın Galata Kulesi

Galata Kulesi'nin uçan külah çatısı yerine Osmanlı İmparatorluğu döneminde çeşitli projeler düşünüldü. Bunlardan en çok ses getireni Mühendis Aram Tahtacıyan'ın çelik konstrüksiyonlu projesiydi. Aram Tahtacıyan, 19.yy ın ikinci yarısında Paris, Londra gibi şehirlerde yapılan çelik konstrüksiyonlu yapılardan, özellikle Eyfel Kulesi'nden etkilenerek bu tasarımı geliştirmişti. İmparator II. Abdülhamid de Avrupa'daki mimarileri yakından takip ettiği için bu tasarıma sıcak bakmıştı. Ancak savaşlar sebebiyle proje daha sonrasında popülerliğini yitirdi.
Külahına Kavuşan Galata Kulesi

Galata Kulesi 1960 'lı yıllarda büyük bir onarım geçirdi, ikonik külah çatısı 116 yıl sonra tekrar yerleştirildi.
Günümüzün Galata Kulesi

Galata Kulesi günümüzde hem Beyoğlu ilçesinin, hem de İstanbul'un simgelerinden biri. Üst katında bir cafe-restoran bulunmakta ve balkonu 5-25 tl arası bir ücret karşılığında ziyaretçilere açıktı. Geçtiğimiz aylarda restorasyon sürecine girdi ve açıldığında müze olarak işletilmeye başlayacak. Merakla bekliyoruz!
0 Yorum